Tarihimizde birçok kez tekerrür ettiği gibi Türk Milleti 29 Ekim 1923'te bir kez daha kendi kaderi üzerinde hiç kimsenin müdahil olamayacağını kanıyla ve canıyla ilan etmiştir. Kurtuluş Savaşı'nda verilen kahramanca mücadelenin ardından ilan edilen Cumhuriyet, milletimiz için yeniden dirilişin simgesidir. Cumhuriyetimizi ayakta tutan tek kuvvet hiç şüphesiz ki milletimizin kendisidir.

Cumhuriyet, milletimizin tarihindeki en önemli gurur tablolarından biridir. Cumhuriyet; işgalin, yokluğun, yıkılmışlığın ardından yok olmak üzereyken yüce milletimizin köklerinden aldığı güç ve inançla yeniden filizlenmesinin, serpilip ulu bir çınar olmasının başlangıcı olmuştur. Bizlere düşen en önemli görevde; Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü korumak, savunmak, ileriye doğru emin ve güçlü adımlarla ilerlemek, Cumhuriyetin temel değerlerini gelecek kuşaklara teslim etmektir.

Sevgili gençlerimizin Cumhuriyetin anlam ve önemini kavraması ve bu bilinçle ilerlemesi milletimizin en büyük gücü olacaktır. Bu doğrultuda ülkemizin evlatlarına olan inancımız ve güvenimiz tamdır. Milletimizin canı pahasına, büyük fedakârlıklarla kurduğu cumhuriyeti sonsuza dek yaşatmak hepimizin en önemli sorumluluğudur. Cumhuriyet, Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünün teminatıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere, Cumhuriyetimizin kurulmasında emeği geçen bütün istiklâl kahramanlarımızı, şehit ve gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı canı gönülden kutluyorum.