Ekim ayı hüzünlüdür ağaçların yapraklarını döktüğü ayrılığın sembolüdür ancak milletimiz için özellikle Ekim ayının yirmi dokuzuncu günü sevinci ifade eder. 29 Ekim günü gelirken içimizde heyecanla karışık bir gurur duygusu hissederiz, şanlı milletimizin tarih sayfasında yeni bir sayfa açması ve güzelliklere imza atmasına şahitlik ettiğimiz kutlu ve hepimiz için  çok özel ve bir o kadar da anlamlı bir gündür. Vatanımızın her bir karışında şehitlerimizin asil ruhlarının izleri var, gönderlerde dalgalanan al sancak eğmesin nazlı yüzünü diye şahadete koşmuş binlerce canın mirası bize bu topraklar. Bir kere daha içtenlikle 29 Ekim günlerinle minnet ve şükranla bakıyoruz ufuklara. Kahrolmuş düşmanın kaçışını görüyoruz ufuklarda ve gazilerimizin, analarımızın, yetimlerimizin bir yanlarının hasretle yanmasına rağmen başlarının dik göğüslerinin iman dolu olduğu o kutsal anlar beliriyor gözlerimizin önünde. Bu kadar çok şey feda edilmişken aziz vatanımız uğruna bize düşen daima başımız dik çalışarak, vatanın her bir taşının bir anıt olduğunu düşünerek elimizden gelenden fazlasını yapma gayretiyle er meydanlarında boy göstermeliyiz. Er meydanı deyince aklımıza çalıştığımız alanlar gelmeli hepimiz görevimizi en iyi şekilde ifa etmeliyiz. Devletimiz çok yaşasın diye biz hep daha iyiyi hedeflemeliyiz. 29 Ekim 1923'ten bugüne ilk günün heyecanıyla Cumhuriyet Bayramını kutluyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı en içten duygularla kutluyor, ahirete intikal etmiş başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere aziz şehitlerimizi, gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.